NE YAPARSAK İTHALAT YASAĞINA TAKILIRIZ?
İthalat yasağı, ithalatın kotalarla sınırlamış olmanın son noktası demektir. Bu şu demektir; yasaklanmış olan malın ülkeye girişinin tamamen durdurulmuş olmasıdır. Başvurulabilmesi çeşitli nedenlere dayalı olabilir, başlıcalar şunlardır; Ekonomi için lüks ya da önemsiz sayılabilen malların ithal edilmesine izin vermeyerek kıt döviz kaynaklarında tasarruf yapmış olmak yerli sanayi dış rekabetten tam anlamıyla korunmuş olur ve dış açıklarında kapatılmış olmasına katkı sağlanmış olunur.
Ayrıca ekonomi dışı faktörler etken olabilir. İthalat yasakları ve kanunları yerli sanayi korumak, dış ödemeler bilançosu açıklarının azaltılmasına yardımcı olmak gibi amaçlarla yapılmakta olup, ithalat kısıtlamalarının en katısıdır. İthal yasakları durumunda koruyucu, tüketimi kısıcı ve gelir dağılımı etkileri çok daha şiddetli olmaktadır. İthalat sıfıra indiğinden hükümet, yasaklama koyduğu maldan gümrük geliri de sağlayamaz. Doğal olarak yanlış seçilmiş bir endüstri yasaklamaları durumunda ortaya çıkacak kaynak israfı da o derece büyük olur. 1990 ithalat rejimi ile yasayla ithali yasak olanlar dışından Türkiye'de ithalat yasaklaması kalkmıştır. İthali yasak olan malları da şöyle sıralayabiliriz; Esrar ve Müstahzar Afyon, İpek Böceği Tohumu, Zirai amaçla kullanılan her türlü toprak ve toprak çeşitleri, yaprak, sap, saman, ot, tabi gübre, Oyun alet ve makineleri, Yasalara aykırı olarak bir fabrika veya ticaret markasını veyahut ticaret unvanını taşıyan ürünler, Sahte etiket ve ambalaj maddesi, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından her yıl yayımlanan İthalat ../15 sayılı Tebliğ eki II sayılı listede yer verilen boyar maddeler, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından her yıl yayımlanan Standardizasyon ../3 Tebliğde belirtilen atık maddeler.
İthalat kotaları ve yasaklamalar aşırı koruma duvarları oluşturarak ulusal ekonomiyi dış dünyada soyutlarlar. Ülke içi fiyat ve dünya fiyatları arasında bağlantı kalmaz. Kaynak dağılımında etkinlik bozulur.