Kategori: Taşımacılık

    Depolama, envanter, malzemelerin idaresi, ürünlerin ambalajlanması ve iki veya daha fazla nokta arasında transferinin sağlanması maddelerinin tamamı lojistik nedir sorusuna verilebilinecek cevaplar arasında bulunacakları gibi, hammaddelerin coğrafi açıdan konumlandırılması, ihtiyaçların mümkün olan en kısa zamanda ve en düşük maliyetler ile karşılanması ve tüm sürecin profesyonel bir yapıda devam ettirilmesi de lojistiğin ana yapıları arasında bulunmaktadır.    

Türkiye'nin ithalat yaptığı ülkeler listesinin geri kalanında yer alan İtalya motorlu kara taşıtları, ilaçlar, kimyasal maddeler ve mutfak eşyaları konusunda  Türkiye'ye ihracat yaparken, Amerika Birleşik Devletleri ise haberleşme cihazları, eczacılık ürünleri ve tıbbi malzemeler ile mısır ve soya yağı konusunda ciddi oranda ürün transferi sağlamaktadır. 

        Ulaşım ve lojistiğin kapsadığı alanlar ise, nakliye, stok yönetimi, depolama, paketleme, malzeme ve ekipman, sipariş işlemi, tahmin, üretim planlama, satın alma, müşteri hizmeti, yer seçimi, hizmetler ve gümrükleme hizmetleridir.  Küresel Dünya Ekonomisi ile birlikte, maliyetlerini azaltarak rekabet etmek isteyen sektörler Ulaştırma ve lojistik hizmetinden faydalanmak zorundadır. Bu alanda 2 farklı şekil vardır. Birincisi depolama ve taşıma ağıdır ki, malzeme akışının sürekliliğini sağlar, diğeri ise projelerin sonuçlanması için kaynaklar zincirini koordine eder.

    Kuryecilikte; hava, deniz, kara, moto olmak üzere pek çok seçenek vardır. Bunlar içerisinde yer alan hava kuryeye ise hepsinden daha fazla rağbet edilmektedir.
    Hava kurye kullanıcılarının her türlü ürününü istenilen bölgeye taşır. Tehlikeli olabilecek ürünler için ise en güvenli depolar ayarlanır.

                Bu konuda halk tarafından bilinen en büyük yanlışlardan birisi yurtdışından getirilen araçların Türkiye içerisinde herhangi bir vergiye dahil olmayacağıdır. Halbuki bedelsiz ithalat sistemi ile getirilmiş olan araçlar yalnızca gümrük vergisi üzerinden muafiyete sahip olarak motorun silindir hacmine göre değişen oranda özel tüketim vergisi ve katma değer vergileri gümrük idarelerinde mal sahibinden tahsil edilmektedir. 

Navlun nedir sorusunu yanıtladığımızı kabul edersek, sonrasında da ne şekilde uygulandığından bahsetmekte yarar var. Bu bedel taşımacılık işlemi gerçekleşmeden önce taşıyıcı ve hizmeti alan kişi tarafından belirlenir. 

    Maliye ve Gümrük Bakanlığı, DPT ve Merkez Bankası gibi kurum ve kuruluşlar tarafından sunulan genelde ve tebliğlerin tamamı ülkenin ithalat rejimi detaylarını masaya sermektedir. Söz konusu rejimin detayları seneler içerisinde son derece ciddi değişimlere uğrayabileceği gibi, bazı ülkeler ile mevcut olan anlaşmaların devamından memnun olunması durumunda bazı maddelerin aynı şekilde devam etmesi de mümkün olabilmektedir. 

Sözgelimi gümrük vergisi ve katma değer vergisi başlıkları ithalatın yapıldığı esnada gümrük idarelerinde tahsil edildiği gibi, özel tüketim vergisi ÖTV Kanunu eki listelere ve aranan belgelerine göre vergi dairesi ya da gümrük idaresi tarafından tahsil edilebilinmektedir. 

Kişinin kontrolü dışında bulunan herhangi bir programa tabii tutulmadığı için zaman açısından da en hızlı ve pratik taşıma yolu olan sistem, kişi veya kurumların arzu ettikleri saat ve günlerde kullanılabilinmektedir.

    Konteynır taşımacılığı sektörü en fazla denizyolu taşımacılığında kullanılmaktadır. Çoğu büyük limana gittiğinizde üst üste dizilmiş yüzlerce konteynır görebilirsiniz. Bu konteynırlar bu bölgeye bir taşımacılık işlemi için dolu bir biçimde gelmiş, sonrasında boşaltılmış ve sonrasında tekrar dolmayı bekleyen konteynırlardır. Çünkü bu sektörde kullanılan sisteme göre konteynırların dolu gidip dolu gelmesi amaçlanmaktadır. Aksi halde yeterli derece de bir kar sağlanamaz. Bu da hem taşıtan firmalar hem de taşıyıcı firmalar için sorun oluşturur.